Niki Lauda’nın Sinemalara Bahis Olan Efsanevi Kıssası

Günümüzde Formula 1 idaresinin aldığı güvenlik tedbirleri ve araçlarda bulunmasını mecburî kıldığı güvenlik teknolojileri sayesinde pilotlar ağır kazalarda bile yara almadan kurtulabiliyor ancak bu durum geçmişte pek de o denli değildi.

Bugün sizlerle bir arada Formula 1 araçlarında güvenlik tedbirlerinin daha düşük olduğu devirlerde yaşanan bir kazanın kahramanı olan Niki Lauda’nın hayat kıssasına doğru bir seyahate çıkacağız.

Son yıllardaki güvenlik tedbirlerinden dolayı pilotlar daha inançlı bir ortamda yarışıyor olsa da bugüne kadar 52 pilot ömrünü yitirdi

Ayrton Senna

1994 yılında San Marino GP’de yarışırken kaza yaparak hayatını kaybeden 3 sefer dünya şampiyonu efsanevi pilot Ayrton Senna, 2014 yılında hayatını kaybeden Jules Bianchi ve 2019 yılında Formula 2’de çaba ederken fecî bir kaza ile ömrünü yitiren Anthoine Hubert, yarışseverlerin bugün bile unutamadığı en akılda kalan isimlerdir.

Tüm bu ölümlü kazalar ortasında ölümcül bir kazadan sağ çıkıp hayat uğraşını kazanarak gerçek manada küllerinden doğan ve akabinde da 2 dünya şampiyonluğu yaşayan Lauda’nın bu özel kıssasına değinmek istiyoruz.

Anthonie Hubert’ın hayatına mâl olan dehşetli kaza:

Pek çok F1 pilotu üzere Lauda da sponsor dayanağı ile yükseldi, akabinde da kendi ayakları üzerinde durmaya çalıştı

Formula 1, her ne kadar araç ve yeteneğe odaklı bir spor olsa da bu iki dinamiğin yanında sponsorların da değerli olduğu bir spordur. Ne kadar yetenekli olursanız olun, kendinizi ispat edene kadar sağlam sponsorlara gereksiniminiz vardır.

Avusturyalı Andreas Nikolaus ya da bütün dünyanın seslendiği biçimiyle “Niki Lauda” da Formula 2’ye kadar ailesinin zenginliğiyle ön plana çıkan bir pilottu. Yetenekleri vardı ama gelişmesi gerekiyordu. Ailesinin önemli ekonomik takviyesi ile 1971 yılına kadar March kadrosunda koltuk sahibi olsa da, ailesi sponsor dayanağını çekince devayı bankadan kredi çekmekte buldu ve 30 bin poundluk bir kredi çekerek gruba sponsor fiyatı olarak verdi.

Yetenekli bile olsanız kendinizi ispat etmeniz vakit alabiliyor ve Niki Lauda için bu yolda her şey mübah

Niki Lauda / BRM

Lauda, 1973 yılında doruğa oynayan kadrolarla daha âlâ rekabet edebilecek ve March’a göre daha dişli bir ekip olan British Racing Motors (BRM)’a geçiş yaptı ama esasen bankadan bir kredi çekmişti ve BRM doğal olarak March’tan daha yüksek bir sponsorluk bedeli istiyordu.

Lauda, burada masum bir palavra söyleyerek bir arkadaşını banka yöneticisi olarak tanıttı ve bankanın kendisine sponsor olacağını söyledi. Bankanın, ödemeyi dönemin ikinci yarısında yapacağını ve dönemin birinci yarısında Lauda’ya kefil olduğunu tabir edince Lauda için BRM’nin kapıları açıldı.

Lauda’nın hedefi kendini ispat etmekti, pistte muvaffakiyet gösterince üzerine para bile aldı

Niki Lauda & James Hunt

Her ne kadar Lauda, BRM ismine yarışabilmek için palavra söylese de dönemin birinci yarısında sürpriz sayılabilecek derecede büyük bir muvaffakiyet gösterince sponsora gerek kalmadan takımla mukavele imzaladı ve hatta bu mukaveleden dolayı para bile kazandı.

Niki Lauda için talih kapıyı çalınca…

• Diş yapısından dolayı Niki Lauda’ya “Cesur Sıçan” ve “Süper Sıçan” lakabı takılmıştı

Son yıllarda makûs bir grafik çizen Ferrari, yeni bir yapılanmaya gidip üst üste şampiyonluklar kazanarak geçmişe bir sünger çekmek istiyordu. Ferrari bunun için iki pilot koltuğunu da boşalttı ve iki yeni pilot arayışına çıktı. Bu koltuklardan biri de Niki Lauda’ya teslim edildi. Lauda, BRM’de gösterdiği performans ile Ferrari işvereni Enzo Ferrari’yi etkilemişti. Ferrari’ye nazaran Lauda geleceğin şampiyonuydu.

Niki Lauda, Ferrari ile birinci dönemini dördüncü sırada bitirdi. Kadro arkadaşı Regazzoni ise dönemin son yarışında şampiyonluğu rakibine kaptırınca Ferrari’de Lauda’dan beklentiler daha da arttı. 1975 yılında ekip arkadaşı ile sıkı bir rekabete giren Niki Lauda, ekip arkadaşına 19,5 puan fark atarak hem Ferrari’yi haklı çıkardı hem de birinci şampiyonluğuna ulaştı.

Niki Lauda’yı başka pilotlardan ayıran azim ve hırsın ete kemiğe bürünmüş hali: Nürburgring kazası

Niki Lauda’nın yanan aracı

Oscar ödüllü direktör Ronald William Howard’ın yönettiği, Chris Hemsworth ve Daniel Brühl’ün başrollerini paylaştığı 2013 yılında vizyone giren Rush filminde de ayrıntılıca işlenen, Formula 1 tarihindeki en büyük kazalardan biri olan ve Niki Lauda’nın bu ölümcül kazadan sonra bile büyük bir azimle pistlere dönüp şampiyonluklar kazandığı hikâye tam olarak Nürburgring (Ring) GP’de başlamıştı.

Rush sinemasından trailer:

Ağustos 1976’da Almanya’da gerçekleştirilen Nürburgring GP’de Niki Lauda, şimdi yarışın başında ıslak tabanın de azizliğine uğrayarak evvel denetimi kaybedip bariyerlere çarptı. Bariyerlere çarpmadan evvelki yüksek suratından ötürü bariyerlerden de tekrar piste savrulan Niki Lauda’ya gerisinden gelen araç da çarptı ve aracı alev aldı. Bu can pazarında Niki Lauda, alevler içerisinden zahmetle çıkarılabildi.

Niki Lauda’nın mucizevi bir halde sağ çıktığı kazanın imajları:

Öleceği düşünülerek rahibeler bile hazırlık yaptı lakin onun aklında hala şampiyonluk düşleri devam ediyordu

Niki Lauda, dev yangından sağ olarak çıkarılmasına karşın kafasının her yeri, göz bebekleri, akciğeri ve kulağı yanmıştı. Doğal olarak yangının zehirli gazları da ciğerlerini berbat bir duruma getirmişti. Üst üste acil ameliyatlar geçiren Lauda’dan hekimler ve ailesi ümidini kesmiş hatta cenazesi için rahipler bile ayarlanmıştı lakin şampiyonun, yeni şampiyonluklar görmeden ölmeye niyeti yoktu.

Kulağa şu an biraz tuhaf gelse de, Niki Lauda yalnızca 6 hafta sonra pistlere geri döndü. Mevtin kıyısından dönüp bu kadar düzgün olmasını kimse beklemiyordu. Bu sebeple Niki Lauda gerçek manada küllerinden doğan bir efsane olarak anılır.

Niki Lauda için vefatı yenmek yetmez, yeni şampiyonluklar da gerek

Niki Lauda üzere azimli ve muvaffakiyete aç bir pilot, hiç pistlere geri dönmekle yetinir mi? Her ne kadar mevtten döndüğü dönemi şampiyon olarak tamamlayamasa da bir sonraki yıl tekrar şampiyon oldu. Daha sonra Ferrari işvereni ile ortasının bozulması ve ölümcül kazadan dolayı agresifliğini kaybettiği gerekçesiyle Ferrari’den ayrılarak Brabham ekibiyle anlaştı. Brabham’da istediği performansı gösteremeyince de McLaren ismine müsabakaya başladı.

Adeta vefat ile savaşıp mevti bile mağlup eden efsane pilot Niki Lauda, McLaren ile 1984 yılında bir sefer daha şampiyonluk yaşayarak toplamda 3. defa dünya şampiyonluğuna ulaştı.

Emekli olduktan sonra da hayatını adadığı Formula 1’den uzak duramadı

Niki Lauda & Lewis Hamilton

Ölümden döndüğü kazadan sonra bile birinci iş pistlere geri dönen Niki Lauda, emekli olduktan sonra Lauda Air başta olmak üzere birkaç şirket kurdu. Bu şirketler ile ilgilenirken Formula 1’e olan sevdasından dolayı olacak ki çeşitli ekiplerde yöneticilik ve danışmanlık hizmeti verdi.

Ölüme bile meydan okuyan efsane isim Niki Lauda, kazandığı onlarca yarış ve 3 dünya şampiyonluğunun akabinde misyonunu tamamladığını düşünmüş olacak ki 2019 yılında böbrek sıkıntılarının da artmasından dolayı hayata veda etti. Niki Lauda hayata gözlerini yumduğunda Formula 1 topluluğu tarafından hürmet ile anıldı ve tüm vakitlerin en efsanevi yarış pilotlarından biri olarak tarihin tozlu sayfalarına ismini yazdırdı.

https://www.webtekno.com/efsane-f1-pilotu-niki-lauda-h125432.html