LILY COLLINS YEME BOZUKLUĞU İLE MÜCADELESİNİ ANLATTI

Lily Collins, gençliğinde yeme bozukluğu ile çaba ettiğini anlattı.

Kimi insanların bu bahisleri açıkça paylaşmasını “utanç verici yahut baş karıştırıcı” karşılayabileceğini söyleyen Collins, Porter Edit’e yaşadığı sorunları anlattı.

“Sanırım ben dünyaya bir şeyler yapmak istemeye ve konuşmaya geldim,” diyen Collins, bu husus hakkında bir yazı serisi yayınlamıştı. ‘Unfiltered: No Shame, No Regrets, Just Me’ (Filtresiz: Utanma Yok, Pişmanlık Yok, Yalnızca Ben) başlıklı serisinde yaşadığı sorunlar hakkında açık olmaya çalışmanın zorluklarından bahseden Collins, “Her vakit açık olan biri oldum. Utanç verici yahut karışık olan şeyleri paylaşmanın ve hisleri konuşmanın güçlü bir inanıcısı oldum,” dedi.

“Bu bir öğrenme çizgisi. Lakin bu dengeyi kurabildiğimi hissediyorum ve yardıma gereksinimim olursa bana yardım edeceğini bildiğim insanlardan oluşan bir dayanak sistemim var” diyen Collins, anoreksiya başlangıcının babasının boşanma sürecinde ortaya çıktığını itiraf etti. Babasının ve üvey annesinin boşanma sürecinden çok etkilendiğini söyleyen Collins, bu süreçte babası Phil Collins ile münasebetinde kopmalar olduğunu itiraf etti.

“Özgüvensizliğimin büyük bir kısmı babam ile problemlerimden kaynaklanıyor” diyen Collins, babasının alkolizmi yenmek için gayreti ile gurur duyduğunu ekledi. ‘To The Bone’ sinemasındaki rolünü kabul etme kararında dikkatli davrandığını söyleyen Collins, bu öykünün hayatındaki en karanlık periyodu tekrar tetikleyeceğinden ürktüğünü söyledi. Daha evvel Newsbeat’a konuşan Collins, “Yirmili yaşlarıma kadar anoreksiya ve bulimia ile gayret ettikten sonra, bir insanın bu hastalığın pençesine düştüğünde hissettiği çabayı, izolasyonu ve utancı birinci elden biliyorum” demişti.

Yazı serisinde Michelle Obama’dan takviye gören Lily Collins, “Daha gençken çok utanç duyduğum şeylerden bahsedeceğimi ve akabinde eski First Lady’nin bunu destekleyeceğini hiç düşünmemiştim…” demişti. Bu yazı serisinden oluşan kitabı neden yazdığını anlatan Collins, genç kızlar için birden fazla vakit tabu olan bahisleri gün yüzüne çıkarmak istediğini söyledi. İnsanların kendisine yalnız olmadığını söylemelerinin büyük bir armağan olduğunun altını çizen Collins, “Bu kitabı diğerleri için yazdım lakin geri dönüşün olacağını bilmiyordum” dedi. .