Kurtulmuş: Teröre bütünüyle destek verilmesini engelleyene kadar mücadele edeceğiz

Kurtulmuş, Eskişehir’de AK Parti Vilayet Başkanlığı’ndaki programın akabinde gazetecilere yaptığı açıklamada, gündemin en yüklü unsurunun İstanbul’daki terör saldırısı olduğunu anlatarak, akında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diledi.

Terör saldırısının çabucak akabinde başlayan, dalga dalga büyüyerek devam eden örnek bir dayanışma ruhunu görmekten memnunluk duyduğunu belirten Kurtulmuş, şöyle konuştu:

“Bu atakla birlikte bir kez daha şu mevzuyu gündeme getirmek herhalde doğrudur. Sıkıntı yalnızca orada bombayı patlatan, bombayı patlatana buyruk veren ya da onları bir halde buraya getiren, yönlendiren ya da artlarında bunları planlayan terör örgütünden ibaret bir akın değildir. Yıllardır söylediğimiz şey, terörün ardındaki temel güçleri deşifre edip onların teröre dayanak vermesini bütünüyle engelleyene kadar bu çabamız devam edecektir. Daha açık söyleyeyim. Bu terör örgütlerine lojistik dayanakları kimler veriyor? İstihbarat dayanaklarını kimler veriyor? Bunlara silahları, bombaları kimler temin ediyor? Bunlara kendi ülkelerinin başşehirlerinde ‘siyasi çalışma’ ismi altında ofisleri kimler tahsis ediyor? Bunlara tırlarla mühimmatı, tırlarla silahı kimler veriyor? Yıllardır söylediğimiz şey budur.”

“OYUNUN FARKINDAYIZ”

Kurtulmuş, yalnızca terör değil, ismini süslü bir formda koydukları “vekalet savaşları”nın aracı olarak kullandıkları maşalar olan terör örgütlerinin burada asıl fail olmadığının altını çizerek, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Asıl fail bu terör örgütlerine takviye verenlerdir. Şunu da çok net söylüyoruz. Şayet dünyanın Afrika’dan ta Asya’nın içine kadar Meksika’ya kadar Orta Amerika’ya kadar dünyanın neresinde terör örgütü varsa bu terör örgütlerine takviye verenler, silah verenler, siyasi takviye sağlayanlar, lojistik takviye sağlayanlar içtenlikle bu dayanaklarını kessinler. Bir hafta, 10 günde dünyanın hiçbir yerinde terör örgütü kalmaz. Yalnızca PYD/PKK için söylemiyorum. Boko Haram’ından DEAŞ’ına kadar bir sürü terör örgütüne eline silahları tutuşturup bunları meydanlara salan kimlerdir? ‘Vekalet savaşları’ dedikleri, vekillerini kullanarak yürüttükleri aslında bir hakimiyet çabası ve hatta vekalet savaşları üzerinden bunu da bir memleketler arası münasebetler aracı haline getirerek birtakım bölgelerde kendi hegemonyalarını artırma çabasıdır. Bu oyunun farkındayız. Terörün gerisindeki güçler büsbütün terörün gerisinden çekilene kadar, terörü ortaya çıkaran sosyolojik, toplumsal gelişmeler büsbütün ortadan kaldırılıncaya kadar bu çabayı devam ettireceğiz.”

Kurtulmuş, İstiklal Caddesi’ndeki hücuma ait 50’nin üzerinde zanlının yakalandığını anımsattı.

“Bunların içerisinde âlâ bir sorgulama yapılarak son noktaya kadar ulaşılmaya çalışılacak ancak temel sıkıntı ardındaki temel faillerin bulunması ve dünya kamuoyuna teşhir edilmesidir.” diyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:

“Bunun için terör konusundaki ikiyüzlü tutumlara sahip olan ülkelere de şu kelamı söylemek isteriz: Terörün uygunu berbatı, şuraya karşı, buraya karşısı da olmaz. Terörün tamamı insanlık düşmanı, canilerin kullanıldığı bir insanlık hatasıdır. Bu suça kimse ortak olmasın. Bu insanlık kabahatinin ayıbına kimse bir biçimde ortak olmasın. Tam bilakis insanlık cephesinin teröre karşı ortak bir uğraşta bir ortaya gelmesi, güçlü bir biçimde uğraş edebilmesi ve terör örgütlerinin artık dünyada kımıldayamaz hale gelmesini temin etmesi bir insanlık borcudur. Türkiye olarak bu bahiste içtenlikle hareket ettiğimizi cümle alem biliyor. Bütün global ölçekte de teröre karşı işbirliğinde en âlâ örnek dayanışmayı ortaya koyan ülke Türkiye’dir. İnşallah bu soruşturmalar sonucu temel failler gerisindeki ana ögeyle ortaya çıkarılacak ve tüm kamuoyu bu vesileyle rahatlamış olacaktır.”

“KADINLARIMIZIN HAK VE ÖZGÜRLÜK ALANLARI SİYASETİN GERECİ HALİNE GETİRİLMESİN”

Kurtulmuş, anayasa değişikliği konusuna da değinerek, “Türkiye ‘başörtüsü yasakları’ diye anladığı ancak temel itibariyle bayanların hak ve özgürlüklerini kısıtlayan bu davranışlarla yeni karşılaşmadı.” dedi.

“Esasında son devirde aslında fiilen bitmiş olan bir sorundan bahsediyoruz” diyen Kurtulmuş, “Fiilen böylesine bir kısıtlamanın kelam konusu olmadığı, bayanların başörtülü ya da başı açık kamuda ya da özel bölümde istedikleri her yerde rahatlıkla yer alabildikleri, eğitimlerini sürdürebildikleri, devlet memuru olarak mesleklerini sürdürebildikleri ve bu mevzudaki bütün yasaklamaların geride bırakıldığı bir periyodu yaşıyoruz.” değerlendirmesini yaptı.

CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu bahisle ilgili yasal düzenlemeyi içeren teklifini toplumsal medya vasıtasıyla Türkiye kamuoyuyla paylaştığını hatırlatan Kurtulmuş, şöyle konuştu:

“Şu anda bunu engelleyen bir yasa olmamasına karşın merhum Özal vaktinde da engelleyen bir yasa olmamasına karşın başlayan bu yasak fiili zorlamalarla, yüksek yargının vermiş olduğu kimi kararların şerhleri, yasa ittihaz edilerek uygulanmış. Hasebiyle bunun için haddizatında bir yasaya dahi gerek yoktu ancak madem bu türlü bir teklifte bulunuyorsunuz. Haydi gelin bunu en üst hukuk normu olan anayasa değişikliğiyle gerçekleştirelim. Rastgele bir uygulayıcının anlayışına, rastgele bir siyasi iktidarın yönelimine bakmaksızın Türkiye’de bayanlarımız başörtülü ya da başı açık, özelde ya da kamuda rastgele bir formda bir ayrımcılığa asla tabi tutulamayacağı bir anayasal düzenlemeyle birlikte Türkiye bu ayıptan ilanihaye kurtulsun. Bir daha gündemimizde hiçbir formda gelmesin. Bayanlarımızın hak ve özgürlük alanları siyasetin gereci haline getirilmesin.”

Tüm partilere bu hususta davette bulunan Kurtulmuş, “Bütün siyasi partiler buraya omuz versin. Türkiye’de hak ve özgürlükleri genişleten yeni bir anayasa değişikliğiyle birlikte şu andaki mevcut parlamento Türk siyasi tarihinde kıymetli bir imza atmış olsun. Bu birebir vakitte bütün partilerin samimiyet imtihanından da geçeceği bir periyot olacak.” sözlerini kullandı.

Numan Kurtulmuş, Türkiye’nin son devirde tesirli bir dış siyaset yürüttüğünün altını çizerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da global başkan olarak çabucak hemen dünyanın bütün memleketler arası siyaset mahfillerinde takdirle izlenen bir siyasi başkan durumuna geldiğini anlattı.

AK Parti’nin dış siyasetin yanı sıra içeride de Türkiye’yi ileriye taşıma kararlılığını sürdürdüğünü anlatan Kurtulmuş, TOKİ’nin yürüttüğü konut, iş yeri ve arsa projesi ile Türkiye’nin gurur tablolarından Togg’un vatandaşlara inanç ve huzur verdiğini söz etti.

Kurtulmuş, muhalefet partilerine de değinerek, şunları lisana getirdi:

“Altı artılı masanın bırakın ortak aday çıkarabilmeyi, ortak bir fikir etrafında dahi toparlanabilmesinin mümkün olmadığı anlaşılıyor. Her gün biraz daha hengame, biraz daha iç uğraş, biraz daha kim nasıl olacak tartışmalarının içerisine giriyorlar. Karşı taraftaki ittifakı, masayı ben ‘altı artı’ diyorum. Üstünde kaç olduğunu bilmiyoruz. Buradaki temel sorun adayın kimin olacağının tespit edilmemesi sorunu değil. Ortak bir paradigmanın, ortak bir programın, ortak bir siyasi fikir çerçevesinin kurulamamış olmasıdır. İnanın her toplantılısından sonra bütün millet şunu bekliyor. Ya bu toplantıda masadan ne çıkacak? Örneğin Türkiye’nin ulusal savunma endüstrinde nasıl bir program icra edecekler? Örneğin Mavi Vatan’ın korunması ve Akdeniz’deki hak ve hukuklarımızın geliştirilmesi konusunda nasıl çaba verecekler? Örneğin Türkiye’nin terörle gayretinde ve bilhassa hudut ötesi operasyonlarında ortak hangi fikirlere sahiptirler. Türkiye’de şayet iktidara gelirlerse, hangi iktisat programını uygulayarak, Türkiye iktisadında adımlar atacaklar? Bütün bunların üzerinde o denli görünüyor ki ortak bir fikirleri, müşterek hareket ettikleri bir paradigmaları olmadığı görülüyor. Bu türlü epeyce da daima olarak adaylar üzerinden karşılıklı atışmalar içerisindeler. Her gün birisi bir şey söylüyor.”

Siyasetin yarış işi olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, “Yarış da en az iki kişinin olduğu bir ortamda gerçekleşir. Bizim adayımız belirlidir. Ne yaptığı muhakkaktır. Vizyonu aşikardır. Türkiye vizyonuyla, Türkiye’yi getirmek istediği yer belirlidir. Karşı tarafın adayı belirli olmadığı üzere vizyonu hiç ortada yoktur. Yapıtı dahi yoktur, vizyon manasında. Münasebetiyle biz karşımızda güçlü ve hakikaten fikirleri de güçlü bir biçimde söz edebilen bir muhalefet isteriz.” sözünü kullandı.

“SINIRLARIMIZDA GÜVENLİK SORUNU VAR MI” SORUSUNA YANIT

Kurtulmuş, bir gazetecinin İstiklal Caddesi’ndeki akına ait, “Sınırlarımızda bir güvenlik sorunu mu kelam konusu?” sorusunu şöyle yanıtladı:

“Bakın bomba patladı, birkaç saat içerisinde terörist bulundu. Hem de İstanbul üzere çok kalabalık bir kentte. Hasebiyle güvenlik kuvvetlerimiz terörle içeride ve dışarıda bütün imkanlarıyla çaba ediyorlar. Hiçbir eksiklik bırakmaksızın Türkiye’nin tam manasıyla hudut güvenliğinin sağlanması da temin edilmeye çalışılıyor. Karşımızda yalnızca birkaç bin şahıstan müteşekkil bir örgütten bahsetmiyoruz. Gerisindeki birtakım güçlü takviyelerden bahsediyoruz. Problem Türkiye sonlarını o denli çok abartılı, yanlış ve böylesine değerli bir mevzuyu iç siyaset materyali yapmak isteyen ucuz bir yaklaşımdır. Bunu kimileri yapmaya çalışıyorlar. Türkiye sonları olabildiğince güvenliklidir.”

Kurtulmuş, minimum fiyata ait ise “Asgari fiyatla ilgili sayın Çalışma Bakanımızın başkanlığında Minimum Fiyat Tespit Komitesi toplanacak. İnşallah milleti tatmin edecek bir taban fiyat açıklaması gerçekleşecektir.” dedi.

Toplantıda Kurtulmuş’a AK Parti Eskişehir milletvekilleri Nabi Avcı, Harun Karacan ve Emine Parıltı Günay ile AK Parti Eskişehir Vilayet Lideri Zihni Çalışkan ve partililer eşlik etti.

Kurtulmuş, daha sonra Eskişehir Organize Sanayi İdare Şurası Lideri Ender Küpeli ile TEI fabrikasını ziyaret etti.

AK PARTİ, numan kurtulmuş, İstiklal Caddesi, SİYASET Haberleri

https://www.haber7.com/siyaset/haber/3278568-kurtulmus-terore-butunuyle-destek-verilmesini-engelleyene-kadar-mucadele-edecegiz