Kanser tedavisi için ihtilal yaratan gelişme: Yeni bir gen terapisi tekniği ileri kademedeki kanseri durdurdu

ABD’de 4. evrede  pankreas kanseri olan bir bayan, T-hücresi reseptör gen tedavisi ile yüzde 72 kısmi cevap elde etti.

Providence Kanser Enstitüsü’nden Rom Leidner ve meslektaşları tarafından yapılan çalışmanın bulguları The New England Journal of Medicine isimli bilimsel mecmuada yayımlandı. 

KANSER HASTALARI İÇİN YENİ UMUT

Mecmuanın baş editörü Eric J. Rubin, “Bu tedavi büsbütün tümöre has mutasyonun tanımlanmasına bağlı. Fakat bu tümöre neden olan mutasyon çok yaygındır, bu yüzden bunu başka birçok pankreatik kanserli hastalar için genişletmek mümkün olabilir” dedi.

HASTADA BİRÇOK TEDAVİ DENENDİ

Tedavinin uygulandığı bayana 2018 yılında 67 yaşındayken  pankreas adenokarsinomu teşhisi konuldu belirtildi. Şu anda 71 yaşında olan hastaya süreç boyunca FOLFIRINOX kemoterapisi, tümör rezeksiyonu ve adjuvan kemoterapisi uygulandı ve ince iğne biyopsisinin akciğer metastazlarını ortaya çıkardığı 2019 yılına kadar hastalığı ilerlemedi. 

Metastaz, kanserin kaynağını aldığı organdan daha uzak bir bölgeye yayılmış olmasını tabir edİyor. Metastaz, kanser hücrelerinin orjininden, kan deveranı yahut lenf damarları yoluyla bedenin öteki bir kısmına yayıldığında ve yeni tümör odakları oluşturduğunda saptanabilir hale geliyor.

Bayan daha sonra otolog tümör infiltre edici lenfosit tedavisi ve yüksek doz interlökin-2 tedavisi aldı. Bu tedaviler akciğer metastazlarının ilerlemesini durdurmadı.

YENİ TEDAVİ NASIL UYGULANDI?

Haziran 2021’de bayan, kanser hücreleri tarafından eksprese edilen mutant KRAS G12D’yi hedefleyen tek bir T hücresi reseptörü transdüksiyonlu T hücresi infüzyonu aldı. Bu infüzyondan bir ay sonra metastatik lezyonlar, RECIST sürüm 1.1’e nazaran kısmi gerileme gösterdi. 6 ayda tedaviye yüzde 72’lik bir kısmi cevabı sürdürdü.

Rubin, “Yanıt veren  hasta, kapsamlı immünoterapi çeşitleriyle alışılmadık bir tedavi geçmişine sahipti” dedi.

Birebir KRAS mutasyonuna ve tıpkı insan lökosit antijen aleline sahip ikinci bir hasta, emsal bir tedaviden yarar görmedi. Çalışmanın müellifleri bu durumun immünoterapiye karşı yaygın direnç sistemleriyle açıklanamayacağını aktardı.

Öbür taraftan Rubin, bu bulgular ilgi alımlı olsa da, bu tıp bir tedavinin potansiyelini tam olarak anlamak için çok daha fazla araştırmaya gereksinim duyulacağını söyledi.

Bahse ait yorum yapan Hollanda’da bulunan Leiden Üniversitesi Tıp Merkezi’nden Cornelis J.M. Melief, sonuçların pankreas kanserli hudutlu sayıda hasta için umut sunduğunu söyledi.

Melief, “İyi haber şu ki, bu muhakkak HLA aleline sahip olan ve KRAS G12D mutasyonunu eksprese eden tümörleri olan tüm hastalar, bilhassa kimi immünoterapi direnç sistemleri uygun kombinasyon tedavisi ile ele alındığında, bu TCR transdüksiyon tedavisinden potansiyel olarak yararlanabilir. Berbat haber şu ki, tıpkı mutasyona sahip lakin bu HLA-C aleli olmayan hastalar yarar sağlayamaz” dedi.