Cindoruk yine ‘şeriat’ deyip ortaya çıktı: Erdoğan’ı hedef aldı, darbecileri güzelledi

Cumhuriyet gazetesine konuşan ve her seçim öncesi reaksiyon çeken açıklamalarda bulunan Hüsamettin Cindoruk, 20 yıllık AK Parti iktidarında gelmeyen ‘şeriat devleti’nin geleceğini argüman etti.

Halkın büyük kısmının hala Osmanlı kültüründe olduğunu beyan eden Cindoruk, bu fikriyatın siyasal otorite içerisinde olmasını doğal karşılamayacağını söyleyerek demokrasinin üzerine adeta toprak attı.

Başörtüsünün anayasal garantiye alınmak istenmesinden rahatsız olan ve 2023 seçimleriyle ilgili konuşan Hüsamettin Cindoruk, “Yürürlükteki anayasa yerine şeri anayasa isteniyor. Bu seçimi tekrar şeriat yanlıları kazanırsa Türkiye ezaya düşer” hezeyanında bulundu.

DEMOKRASİNİN ÜZERİNDE TOPRAK ATTI!

‘Merkez sağ yahut merkez sol diye bir şey olmadığını’ öne süren Cindoruk, “Laiklerle şeriatı savunanlar ortasında bir siyasal hengame var” tabirinde bulundu.

Demokrat Parti’de siyaset yapan Cindoruk, kelamlarının devamında adeta demokrasinin üzerine toprak attı. Halkın kanısının siyasete yansımasından rahatsız olduğunu itiraf eden Cindoruk, “Hâlâ Türk seçmeninin tabanında Osmanlı kültürü ezgisini sürdürüyor. Bunu doğal karşılarım lakin siyasal otorite olmasını doğal karşılamıyorum. Herkes görüyor ki Cumhuriyet ihtilaliyle karşıdevrimciler ortasında siyasi bir gayret var.” tabirlerinde bulundu.

DİNİ EĞİTİMİ VE İMAM HATİPLERİ GAYE ALDI: BUNU AŞACAĞIZ

İmam hatipleri ve din eğitimini halkın desteklediğini belirterek Cindoruk, ‘demokrasi’den bahsederek “Cumhuriyet ve laik demokrasi çok ara kazanmıştır lakin karşıları da kuvvetlidir. Bu kadar imam hatip açılması, Cumhuriyet eğitiminin dışında bir dini eğitimin sonuç alması halkın bir kısmında dayanak bulduğu olgusunu doğruluyor. Ancak bunu aşacağız.” dedi.

‘İSLAM’I TEHLİKE OLARAK GÖSTERDİ, BAŞÖRTÜSÜ DÜZENLEMESİNDEN RAHATSIZ OLDU

CHP başkanı Kılıçdaroğlu’nun tartışmaya açtığı ‘Başörtüsü özgürlüğü’nün anayasal garantiye alınmasına yönelik de konuşan Cindoruk, “Türkiye bayanların saçını tartışıyor” diyerek şu sözlerle tartışmaya katıldı:

“Başörtüsüyle ilgili tartışma sadece şeriatla yönetilen İran ile laik olduğunu söyleyen Türkiye’de var. Katar’da bile yok. Son maçlar onu gösterdi. Demokratik bir turnuva yaptı. Seyirciye dikkat ettim, herkes istediğini giydi, istediği gösteriyi yaptı. Hâlâ Türkiye bayanın saçını tartışıyor. Tabanda da bunun taraftarı var. Karşıdevrimciler var. Siyasal İslam Türkiye için bir tehlikedir.” 

AK Parti hükümetinin iç ve dış siyasette gösterdiği muvaffakiyetlerin üzerini örten Hüsamettin Cindoruk, son 20 yılda Türkiye’nin duraklama devrine girdiğini tez ederek,  “Türkiye’nin duraklama periyodudur. Bunun ekonomik sayıları enflasyonda, işsizlikte, kalkınma suratında ortaya çıktı. Lakin toplumsal ve siyasal duraksamayı çözmek için güzel incelemek gerekir. Türkiye’nin bu 20 yılda uygar dünya ile aralığı açıldı. Benim gördüğüm şey bu 20 yıl içinde Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu bedelleri zayıflamıştır. Ancak bitmemiştir zira yüzlerce yıllık bir gelenek vardır.” dedi.

HER SEÇİM ÖNCESİ YAPTIĞI ÜZERE “KORKU SİYASETİ”Nİ SÜRDÜRDÜ

Cumhuriyet’in son 20 yılda taarruza uğradığını tez eden Cindoruk, AK Parti’nin şeriat devleti kurmak istediğini söyleyerek “AK Parti çok argümanlı biçimde bir şeriat devleti kurmak istedi.” diyerek her seçim öncesi gündeme getirilen ‘korku siyaseti’ni sürdürdü.

BAKANLAR KURULU’NU ‘KORSAN’ İLAN ETTİ

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne de lisan uzatan Cindoruk, Bakanlar Kurulu’na yönelik yakışıksız ithamlarda bulundu. Hükümet sisteminin değişmesiyle koalisyon krizlerinin ve bakanlık pazarlıklarının sona erdiğini görmeyen Cindoruk, “Cumhurbaşkanlığı sistemi varsa, hükümet olmaz. Yanılgı bu. Tabir türel olarak yanlış. Türkiye Cumhuriyeti’nin idari hali katı bir başkanlık sistemidir ve hükümet yoktur. Saray’da toplanan hükümet mi olur… Türkiye Cumhuriyeti bugün hükümetsiz yönetim ediliyor. Korsan taksi nasıl varsa korsan Bakanlar Şurası da oldu. Kendileri korsan Bakanlar Kurulu’dur.” diye konuştu.

DARBECİLERE GÜZELLEME: ONLAR BİLE BUNU YAPMADI

Türkiye’de idareye darbe yaparak gelen askeri idarelere adeta güzelleme yapan Cindoruk, “Türkiye Cumhuriyeti bugün başı boşluk içinde. Organları nakledilmiş yerine de yeni organ konmamış bir devlet. Sayın Cumhurbaşkanı kararnameyle yönetim ediyor. Biden’da bu türlü bir yetki yok. Biz 70 yılda askeri yönetimler gördük onlar bile bunu yapmadı.” hezeyanını savundu.

ERDOĞAN’I AMAÇ ALDI: TÜRKÇEYİ AZ SÖZLE KONUŞMA KAHIRLARI VAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkçe’yi az sözle konuştuğunu argüman eden Cindoruk, “Sayın Cumhurbaşkanı dahil Türkçeyi az sözle konuşma düşünceleri var. Türkçe varlıklı bir lisandır. Ancak iktidarın 100 sözlük lügati var. Arapça bildiklerini söylüyorlar. Arap devlet adamlarıyla konuşurken tercüman kullanıyorlar. Demek ki Arapça da bilmiyorlar. Kuran-ı Kerim’i bayrak yapmışlar ancak Kuran’ın barışçı özünü anımsamıyorlar. Az bilen hiç kimseyle yarışamaz. Az bilmek kadar büyük bir kusur yoktur.” kelamlarıyla farklı sözler kullandı.

FUAT OKTAY’A HAKARET ETTİ: SABAH HOROZU ÜZERE MECLİS’İ AZARLIYOR

Bütçe görüşmeleri sırasında muhalefet ile tartışma yaşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ı gaye alan Cindoruk, “Devletin değil, Fuat Oktay’ın bütçesi var. Ulusal irade nerede? Milletin gelirini sarfiyatını belirleyecek Meclis katkısı yok. Meclis’e bilgi veriyor. Vakit zaman sabah horozu üzere Meclis’i azarlıyor. Cumhurbaşkanı Meclis’te yok, hükümet sıraları boş. Oraya bilardo masası getirmelerini tavsiye ediyorum.” diye konuştu.

“SINIRLARIMIZI SİLAH İLE MÜDAFAAYA KALKARSAK ÇAĞDAŞ BİR DEVLET OLABİLİR MİYİZ”

“Bugün toprak, millet bütünlüğü, hukuk, demokrasi tartışılıyor.” Cindoruk, “Bu tartışmaların içinde olan bir ülke prestij görmez. Biz toprak bütünlüğümüzü bir öteki ülkenin yardımı olmadan koruyamazsak ve hukuk ile koruyamadığımız sonlarımızı silah ile muhafazaya kalkarsak çağdaş bir devlet olabilir miyiz.” dedi.

6’lı masaya kazanması için tavsiyeler de veren Cindoruk, “6’lı masa evvel Demokrat Parti’nin eski tabanıyla barışacak zira büyük bir tabanı var.” dedi.

DİKKAT ÇEKEN İMA: ASILAN MENDERES’İN ENFLASYONU YÜZDE 6, BUGÜNKÜ ENFLASYON YÜZDE 84

“İktidar kazanırsa bugünkü keşmekeş sürer. Daha beteri var mı? Bu aslında berbatın kötüsüdür” sözleriyle AK Parti’yi maksat alan Cindoruk, Menderes’in yüzde 6 enflasyonla asıldığını ve bugün ise yüzde 84 enflasyon olduğunu söylerek dikkat çeken imalarda bulundu:

“İktidar kazanırsa bugünkü keşmekeş sürer. Daha beteri var mı? Bu zati berbatın berbatıdır.

TÜİK yüzde 84 enflasyon veriyor. Asılan Menderes’in enflasyonu yüzde 6. Bu seçim rejim referandumudur.

Tekrar şeriat yanlıları kazanırsa Türkiye düşünceye düşer. Türkiye, tamamlanmış bir devlettir. Ancak bugün dünyada tartışılır hale gelmiş durumdayız. Bugün siyasi İslam iktidarda. Terminolojisi nasa dayalı. Dini kuralların hâkim olması isteniyor. Dini kurallarla demokrasinin bağdaşacağı söyleniyor. Uyuşmaz.”

Doğru Yol Partisi’nden ayrılıp Demokrat Türkiye Partisi’ni kuran milletten tarafından siyasetten uzaklaştırılan Cindoruk, hayatında pişman olduğu kararlarıyla ilgili soruya değişik bir yanıt verdi ve “Siyaseti bırakmazdım. Geniş kitlelerde Yassıada’dan beri gelen bir sempatim vardı. Yanlış yaptım. Devam etmem gerekirdi. Problem oy almak değil kelam sahibi olmak.” diye konuştu.

HÜSAMMETTİN CİNDORUK’UN BİRİNCİ SKANDALI DEĞİL: İNTİKAM ALACAĞIZ

Hüsamettin Cindoruk, 31 Mart 2019 lokal seçimlerine ait olarak skandal tabirler kullanmıştı. ‘İntikam siyaseti’ güttüğünü itiraf eden Cindoruk, “Bu seçim Cumhuriyetin kurucu rejimi parlamenter demokrasinin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden intikam seçimidir.” demişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise bu kelamlara “Be ahmak! Neyin intikamı, bunların beyni sulamış. Bu sözleri kullananlara yargıda gereken dersi vereceğiz” karşılığıyla reaksiyon göstermişti.

‘REJİM DEĞİŞİKLİĞİ’ HEZEYANINI YILLARDIR ORTAYA ATIYOR

7 Haziran 2015’teki seçimlerde tek başına iktidar olamayan AK Parti’nin rejim değişikliği istediğini savunan Cindoruk, o devirde, “Türkiye partici, dayatıcı, buyurucu bir cumhurbaşkanıyla karşı karşıya kaldı. Bir de rejim değişikliği teklif etti Cumhurbaşkanı. Buna iktidar partisi de dayanak verdi. Şayet 7 Haziran Pazar günü yapılan genel seçim onların istedikleri üzere anayasayı değiştirebilecek bir çoğunlukla olsaydı, Cumhuriyetin niteliklerini değiştiren bir başkanlık sistemi ortaya çıkacaktı. Bu bir krizdi. Bu bir orta rejimdi. Bu seçimlerde seçmen bunu önlemiştir.” tabirlerini kullanmıştı.

Sözlerinin devamında yeniden rejim değişikliğinden bahseden Cindoruk, “Bu seçimde, bir başbakan var. Stajyer bir başbakan üzere uğraşıyor. Lakin bir cumhurbaşkanı var hem başbakan hem de cumhurbaşkanlığı yapıyor. Bunu hiçbir devlet ya da anayasa taşıyamaz. Bu bir yol olursa ve bunu görmezlikten gelirsek, Türkiye’de demokrasinin geleceğinde badireler yaşarız. Hatta daha evvel söylediğim üzere orta rejim tehlikesiyle karşılaşabiliriz. Türk iktisadında Ak Parti’nin muvaffakiyetleri var. Buna hürmet duyuyorum. Ancak bu muvaffakiyetleri, onların rejimi değiştirebilmeleri için bir güç ve münasebet olmamalıdır. Türk halkı rejimin değişmesini istemiyor.” diye konuşmuştu.

16 Nisan 2017 referandumuyla ilgili tekrar rejim değişikliğinden bahseden Cindoruk, “Siyasi yelpazede bir boşluk var lakin bu sistem tek parti rejimi getirir, iki partili sistem değil. Türkiye, bu anayasanın tümüyle yürürlüğe gireceği tarihte, 2.5 yıl sonra, tek parti ile yönetilmeye başlayacak.” demişti.

“HALKOYLAMASI KUMARDIR”

2017’deki referandum öncesinde “OHAL’de Anayasa Referandumu” toplantısında konuşan anayasaya değişikliğine karşı çıkan Cindoruk, “Bu anayasa, Türkiye Cumhuriyeti’nin yalnızca rejimini değil, bulunduğu cepheyi de değiştirme projesidir” reaksiyonunda bulunmuştu. Cindoruk, “Üst akıl yok, bir üst akılsız var. Türkiye’nin başına ne geliyorsa bu yüzden geliyor” diyerek Erdoğan’ı gaye almıştı.

“FETÖ’NÜN VE CHP’NİN AKIL HOCASI” İDDİASI

2017 yılında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in 1994 yılından 17 Aralık 2013’e kadar avukatlığını yapan Orhan Erdemli’nin 23. Ağır ceza Mahkemesi’ne gönderdiği dilekçede, Hüsamettin Cindoruk’un hem FETÖ hem de CHP’ye akıl hocalığı yaptığını argüman etmişti.

“BEN DARBE YAPMAK İSTİYORUM’ DEMEK TABİR ÖZGÜRLÜĞÜDÜR”

2013 yılında verdiği bir röportajında, darbe tehditlerini ‘ifade özgürlüğü’ sayan Cindoruk, “Bir general ‘ben darbe yapmak istiyorum’ dese bu cürüm mu?” sorusuna “Bu kelamları alenen söylemek tabir özgürlüğüne girer. Artık şu meydana çıksa birkaç kişi, ‘Ben darbe yapmak istiyorum, bu hükümetin diğer türlü devrilmesi mümkün değildir’ dese cürüm mu olur? Emekli asker de, muharrirler da söyleyebilir.” karşılığını vermişti.

28 ŞUBAT’TAKİ DARBE SÜRECİNDE REFAH YOL’UN DÜŞÜRÜLMESİNDE ROL ALMIŞTI

Hüsamettin Cindoruk, 28 Şubat periyodunda de attığı adımlarla gündemde olmuştu.

Refah-Yol koalisyonuna ret kararı veren ve Doğru Yol Partisi’nden istifa eden milletvekilleri, Cindoruk’un kurduğu Demokratik Türkiye Partisi’ne katılmıştı. Refah-Yol’un düşürülmesinin akabinde Cindoruk’un DTP’si ANAP ve DSP ile birlikte yeni hükümeti kurarak 28 Şubat kararlarını uygulamaya geçirmişti.

Tepki çeken 28 Şubat kararlarını uygulanmasında rol alan DTP sonraki seçimlerde siyaset sahnesinden silinmiş ve Cindoruk millet tarafından siyasetten uzaklaştırılmıştı.

hüsamettin cindoruk, cumhuriyet gazetesi, SİYASET Haberleri

https://www.haber7.com/siyaset/haber/3285279-cindoruk-yine-seriat-deyip-ortaya-cikti-erdogani-hedef-aldi-darbecileri-guzelledi